17 Temmuz 2011 Pazar

GÖKTAŞI VESTA

Vesta’ya yaklaşık 16 bin km mesafede yörüngesine yumuşakça girmeye başlayan robot uydu, göktaşının yakınında bir yıl geçirdikten sonra 2012’nin başında bir başka büyük göktaşı Ceres’e yönelecek ve bu gökcismine Şubat 2015’de ulaşacak.
Yaklaşık 4 yıl önce fırlatılan Dawn’ın ilk durağı olan dünyadan 188 milyon km uzaktaki Vesta göktaşı 530 km uzunluğunda ve üzeri çukurlu bir Amerikan futbolu topuna benziyor.
Dawn’ın toplam 8 yıl sürmesi beklenen ve toplam 5,1 milyar km yol katetedeceği yolculuğu sırasında, bilim adamları, Mars ile Jüpiter arasındaki bu iki göktaşının oluşumunu anlamaya çalışarak 4,6 milyar yıl önce güneş sisteminin doğumunun ilk anlarının nasıl olduğunu görmek istiyorlar.
1,64 metre uzunluğunda ve 1,27 metre genişliğindeki yüksek çözünürlüklü bir kamera ile iki spektrometreye sahip robot uzay sondası Dawn’ın programının ikinci amacı ise bu tip gökcisimlerini oluşturan unsurları belirleyebilmek.
Bilim adamları ayrıca Vesta ve Ceres’in neden oluştuklarını ve göktaşlarının evriminde suyun rolünü anlayabilmeye olanak sağlayacak tamamen farklı gelişimlerini çözmeye çalışacak.
1801 yılında keşfedilen ve kayalık gövdesi kalın buz tabakasıyla kaplı yüzde 25’i sudan oluşan Ceres 960 km çapında, 1807 yılında keşfedilen düzensiz formdaki kayalık ve su bulunmayan demir çekirdekli Vesta da 530 km çapa sahip bulunuyor.
Hubble ile yapılan son gözlemlerle bu gökcisimlerinin aslında büyük gezegenlerin yapı taşı olan bir "protoplanet" (ilkel gezegen) olduğu görüşü ağırlık kazanıyor.
Gezegenlerin oluşum teorisine göre, protoplanetleri, gezegen haline gelme sürecindeki gaz bulutu, kaya ve toz parçacıkları olarak değerlendiren bilim adamları, bu gökcisimlerinin yavaşça birbirlerinin yörüngelerine girdiklerini ve aşamalı olarak gerçek bir gezegen oluşturma yolunda birbirleriyle çarpıştıklarını düşünüyor.
NASA’nın Vesta ve Ceres göktaşlarına gönderdiği Dawn uzay aracı, elektrik yüklü atomları yani iyonları hızlandırarak ilerleyen iyon motorları sayesinde büyük hızla ilerliyor.









NEPTÜN


evren,neptün,uzay,dünya,gezegen,astronomi,astrofizik
Astronomi dünyası, Güneş Sistemi’nin en büyük gezegenlerinden biri olan Neptün’ün birinci yaşını kutluyor.

İlk kez İngiliz gök bilimci Johann Gottfried Galle tarafından Kraliyet Gözlemevi’ndeki teleskopla 23 veya 24 Eylül’de tespit edilen Neptün, 164.79 yıl süren yörüngede dönüş süresini 12 Temmuz’da tamamladı.
Neptün, neredeyse Güneş Sistemi’nin kendisi kadar yaşlı. Ancak keşfedildiği günden bu yana Güneş etrafındaki ilk turunu tamamlayan 4.6 milyar yaşındaki gezegenin bu döngüsü insanlığın ilk kez tanık olduğu bir şey.
Gök bilimciler, Neptün’e ait ilk sinyalleri 1781’de keşfedilen Uranüs’ten almıştı. Her ne kadar Galle tarafından keşfedilmiş olsa da, Neptün aslında ilk olarak Galileo tarafından görülmüştü. Ancak ünlü gök bilimci Neptün’ü bir yıldız zannetmişti.
NEPTÜN’ÜN ESRARI HALA ÇÖZÜLEMEDİ
İlk kez 1980’lerde Voyager uzay araçları tarafından yakından gözlemlenen Neptün, hala birçok sır saklıyor. Gezegenin öne çıkan özellikleri ise şunlar:
Güneş Sistemi’indeki sekizinci gezegen olan mavi gezegen, Dünya’nın yaklaşık 30 katı büyüklüğünde,
- Helyum, hidrojen ve suyun yoğun olduğu gezegen kayalık ince bir yüzeye sahip. Yoğunluğu ise Dünya’nın 17 katı.
- Yüzeyindeki su katmanı, hem katı, hem sıvıya dönüşebilen bir özelliğe sahip.
- Jüpiter gibi Dünya’ya dev bir kalkan görevi gören gezegen, yüksek yerçekimi gücü sayesinde çok sayıda kuyruklu yıldız ve meteoru kendisine çekiyor.
- NASA’nın Voyager 2 uzay aracı Neptün’ün yakınından geçtiğinde yıl 1989’du. O yıl, Neptün’ün Triton ve diğer uyduları da görüntülendi.
- Neptün’de bir gün 15 saat 58 dakika sürüyor.